top of page

September 3, 2025 | Art & Culture

TR BELOW

the THREE-LEGGED CAT:

18th ISTANBUL BIENNIAL 

The Istanbul Biennial, one of the city’s most anticipated cultural events, returns this fall with a route that turns Istanbul itself into an exhibition. Running from September 20 to November 23, 2025, the 18th edition—organized by İKSV with the support of Koç Holding—comes under the intriguing title The Three-Legged Cat.​

The Istanbul Biennial, one of the city’s most anticipated cultural events, returns this fall with a route that turns Istanbul itself into an exhibition. Running from September 20 to November 23, 2025, the 18th edition—organized by İKSV with the support of Koç Holding—comes under the intriguing title The Three-Legged Cat.

Curated by Christine Tohmé, this biennial unfolds over three years. Its first chapter brings together works by more than 40 artists across eight venues within walking distance along the Beyoğlu–Karaköy axis. Staying true to its nomadic spirit, the Istanbul Biennial once again reimagines the relationship between art and the city, weaving Istanbul’s streets, buildings, and public spaces into its very fabric.

WALKING THE CITY

 

The route offers a fluid experience, allowing visitors to move easily on foot and encounter art in the rhythm of the city. Among the venues is the Greek Primary School of Galata, restored between 2019 and 2024, and now reopening as a biennial space. In Karaköy, the newly revived Zihni Han makes its public debut, while a ground-floor gallery at No. 35 Meclis-i Mebusan Avenue reemerges as a cultural stop, having once been part of the 3rd Istanbul Design Biennial.

Nearby, the early 20th-century Muradiye Han joins the route after its recent restoration, alongside Gallery 77 just across the street. The historic Cone Factory, once producing sweets and ice cream cones, also transforms into a biennial venue. Between Karaköy and Beyoğlu, the Garden of the Former French Orphanage offers visitors both a place to pause and an exhibition site, while on İstiklal Avenue, the iconic Elhamra Han—built in 1827 as one of Istanbul’s first theaters—hosts the biennial for the very first time.

(Explore all venues on the map: link)

A THREE-YEAR JOURNEY

Tohmé envisions the biennial as a process unfolding across three stages:

  • 2025: Over 40 artists’ works presented through exhibitions, performances, screenings, and talks.

  • 2026: The creation of a permanent art academy and a public program in collaboration with local initiatives.

  • 2027: A final chapter bringing together the works and experiences of the previous two years in an exhibition and workshop series.

ÜÇ AYAKLI KEDİ:

18. İSTANBUL BİENALİ 

20 Eylül – 23 Kasım 2025 tarihleri arasında gerçekleşecek 18. İstanbul Bienali, şehri bir kez daha yaşayan bir sergi rotasına dönüştürmeye hazırlanıyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, 2007–2036 Bienal Sponsoru Koç Holding’in desteğiyle düzenlenen bienal, bu yıl “Üç Ayaklı Kedi” başlığıyla izleyiciyi karşılıyor.

20 Eylül – 23 Kasım 2025 tarihleri arasında gerçekleşecek 18. İstanbul Bienali, şehri bir kez daha yaşayan bir sergi rotasına dönüştürmeye hazırlanıyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, 2007–2036 Bienal Sponsoru Koç Holding’in desteğiyle düzenlenen bienal, bu yıl “Üç Ayaklı Kedi” başlığıyla izleyiciyi karşılıyor.

Küratörlüğünü Christine Tohmé’nin üstlendiği ve üç yıla yayılacak bu edisyon, ilk ayağında Beyoğlu–Karaköy hattında birbirine yürüyüş mesafesinde yer alan sekiz farklı mekânda 40’tan fazla sanatçının üretimini bir araya getiriyor. Bienal, her zamanki gibi sabit bir sergi mekânına bağlı kalmıyor; şehri, sokakları, tarihi yapıları sergi dokusunun bir parçası haline getiriyor.

 

ŞEHİRLE İÇ İÇE ROTA 

 

Rotanın önemli duraklarından biri, Galata Rum Okulu. 1885’te inşa edilen, 1910–1988 yılları arasında eğitim kurumu olarak kullanılan yapı, 2012’den bu yana bir kültür-sanat mekânı olarak yeniden işlev kazanmıştı. 2019–2024 arasında kapsamlı bir restorasyondan geçen bina, bu yıl tekrar bienal mekânları arasına katılıyor.

 

Karaköy’de ilk kez izleyiciye kapılarını açacak Zihni Han, şehrin ticaret ve zanaat tarihinden bugüne taşınan bir yapı olarak öne çıkıyor. Hemen yakınında bulunan, Meclis-i Mebusan Caddesi’ndeki bir bina da (no. 35) zemin katındaki galeriyle bienal mekânına dönüşüyor.

 

Karaköy’ün tarihî dokusundaki bir diğer yapı ise Muradiye Han. 20. yüzyıl başlarından günümüze ulaşan hanın zemin katı, 2021’de tamamlanan restorasyonun ardından ilk kez bienale ev sahipliği yapacak. Tam karşısında yer alan Galeri 77 de bu yıl rotada yer alıyor. Yine bölgede bulunan ve bir dönem şekerleme ile dondurma külahı üretimi yapılan Külah Fabrikası, geçmişten bugüne uzanan hikâyesiyle bienal mekânları arasında dikkat çekiyor.

Rotanın Beyoğlu yönünde, Eski Fransız Yetimhanesi Bahçesi, Boğazkesen Caddesi üzerinde ziyaretçilerin soluklanacağı bir durak olacak. 

 

Bienalin İstiklal Caddesi’ndeki durağı ise, Osmanlı ve Avrupa mimari unsurlarını harmanlayan eklektik cephesiyle Elhamra Han. 1827’de İstanbul’un ilk tiyatro salonlarından biri olarak inşa edilen yapı, bugün altı katlı bir han olarak şehrin belleğinde yaşıyor. Bu yıl bienale ilk kez ev sahipliği yapacak olan Elhamra Han’ın ikinci katındaki iki daire, sanatçıların üretimlerine açılıyor.

(Bienal mekânlarını haritada görüntülemek için: link)

ÜÇ YILA YAYILAN BİENAL 

 

Christine Tohmé, bienali üç ayağa yayılan bir yapı olarak kurguluyor. Kendi sözleriyle: “Üç ayağı üzerinde 2025’ten 2027’ye uzanan 18. İstanbul Bienali, bir kediyi andırıyor. Zaman içinde esneyerek ayaklarını yere basıyor; sohbetlerden, egzersizlerden ve aralıksız haber akışından beslenen bir ritmi benimsiyor.”

  • 2025 (ilk ayak): 40’tan fazla sanatçının işleri, sergiler, performanslar, gösterimler ve konuşmalar.

  • 2026 (ikinci ayak): Kalıcı bir sanat akademisi kurulması ve yerel inisiyatiflerle işbirliği içinde geliştirilecek kamusal programlar.

  • 2027 (üçüncü ayak): Bienalin iki yıl boyunca ürettiği deneyimlerin ve işlerin sergileneceği son sergi ve atölye programı.

bottom of page