top of page
Ekran Resmi 2022-11-22 15.09.06.png

May 2023 | Travel | VOL VIII

english below

Yazı Oktay Tutuş

AMAN NEW YORK

New York’un sessizlik vahası

Aman Resorts sessiz, sakin ve gizli saklı noktalarda açtıkları otellerinin yanı sıra özenli servisiyle bilinen bir marka. Ama 2014’te bir sürpriz yapıp Tokyo’nun ortasında otel açtılar. Şimdi de New York’un orta yerinde yaz sonu açtıkları yeni otelle ezber bozmaya devam ediyorlar.

Aman New York, Manhattan Adası’nın ortasında 5. Cadde ve 57. Cadde’nin kesiştiği noktada yer alan Crown Building’i kendine mesken seçtiğinde herkes binanın neye benzeyeceğine dair meraktaydı. MoMA’nın ilk evi olan bu 100 yıllık bina hem tarihi hem de mimari açıdan bir cevher olarak lanse edildiğinden, onun bu mirasa uygun yenilenip yenilenmeyeceği soru işaretiydi.

Bu iş için Aman Resorts, daha önce de birlikte çalıştığı Jean-Michel Gathy ve stüdyosu Denniston Architects’e 25 katlı binayı 82 süit ve 22 rezidans oluşturacak şekilde dönüştürme işini teslim etti.

Açılışta görüldü ki, usta işi bir renovasyon ve adeta yeniden yaratılmış bir ambiyansla kapılarını açan otelin “Şehir içinde sessiz bir vaha” vaadi gerçekmiş! New York’un ortasında bir sessizlik ve rahatlama hissi yaratmak için cam ve ses yalıtımı gibi unsurlar, bina genelinde minimalist bir renk ve malzeme paletiyle birleştirilmiş. Meşe, ceviz ve tarçın; ahşap kaplamalar, zeminler, kapılar ve özel mobilyalar için kullanılmış. Bronz, pirinç, paslanmaz çelik ve karartılmış çelik ise sıcaklık katmak için kullanılan metaller olmuş. Markanın Asyalı olmasının referansları; dokuma rattan sepetleri andıran bir desenle döşenmiş dokulu taş zeminler dahil olmak üzere çeşitli detaylarda gizlenmiş. Her süitte Hasegawa Tōhaku’nun 15. yüzyıldan kalma sanat eseri Pine Trees’den ilham alan büyük bir duvar resmi olması da yine markanın Asyalı köklerine saygı duruşu niteliğinde. 

 

Jean-Michel Gathy daha önce Aman’ın Grand Canal üzerinde bulunan Venedik otelini de yeniden tasarlamak üzere görevlendirilmişti. Gathy’le yaptığım röportaja, bu iki tarihi binayı karşılaştırmasını isteyerek başlamayı tercih ettim. 

 

VENEDİK VE NEW YORK ARASINDA FARK VAR

Bugüne dek Aman Resorts ile birçok projeye imza attınız. Sanıyorum Aman Venice hariç tasarım anlamında diğerlerinde oldukça özgür bırakılmıştınız. Bu açıdan bakacak olursak, Aman Venice ile Aman New York arasında benzerlikler var mı? Çünkü her iki projede de mevcut bir tarihi yapının modern bir forma dönüştürülmesi ihtiyacı vardı. İki otelden hangisi daha zordu?

Ne demek istediğinizi anlıyorum, renovasyon açısından benziyorlar ama tasarlanan ürün açısından benzerlik yok. Aman Venice tamamen tarihiydi. Hem teknik özellikler hem de zemin, duvar, tavan desenlerinin ve pervazların işlenmesi nedeniyle yenilenme süreci son derece zordu. Ama yapısını değiştirmedik, duvar ve tavana dokunmadık. Çünkü geçmişin dışında tamamlayıcı olmak zorundaydık. Yaptığımız şey gerçekten olağanüstü karmaşıktı ama olağanüstü bir sözleşmeye sahip olduğumuz için çok şanslıydık.

New York ise çok farklı. New York’ta bomboş bir yerimiz vardı ve bu bomboş mekanın içini yeniden inşa etmek zorunda kaldık. Boş olduğunda New York’u Venedik’e benzetebilirsiniz. Ama kaplamalar vs. açısından kıyaslanamaz.

New York’un tasarımı zordu. Çünkü çok sayıda kod, çok sayıda düzenleme vardı. Yangın kodlarını biliyorsunuz. Sonra erişim kodlarınız var, dikey sirkülasyon var. Bunlar Venedik’te yoktu. Şimdi açıkçası özet olarak zor, ama bu bir tasarım sorunu. Her iki mülkün de yükselttiğimiz mevcut mülkler olduğu bir gerçek. Ancak yükseltme seviyeleri farklı: Aman Venice temelde daha fazla dekorasyon, Aman New York ise daha çok iç tasarımdı.

 

New York’un ortasındaki bir binanın işlevsel olarak yeniden tasarlanma süreci nasıldı? Mesela binanın geçmişinin tasarımınıza etkisi oldu mu?

New Yorklu bir binayı güzel bir otele dönüştürmek zordu. Mesela asansörlerin konumu bizim için zordu. Oda boyutları ve pencerelerin konumu da öyle... Düzgün bir otel tasarlarken pencerenin yatak odasına akıllıca uyduğundan emin olmak istersiniz. Hepsi teknik şeyler... Onun dışında erkeksi bir tasarım yarattık. New York’un erkeksi bir yer olduğunu unutmayın. New York ‘hardcore’ ve zorludur!

KİMSENİN FARKETMEYECEĞİ TEMEL BİR ŞEY VAR

New York projesiyle ilgili pek çok kişinin bilmediği ve bize de anlatabileceğiniz bir detay var mı?

 

Kimsenin anlayamayacağı ya da farketmeyeceği temel bir şey var. Bence çok etkili: Batıda bir odadan diğerine bir kapıdan geçilir. Batı budur. Asya’ya giderseniz, mekanlar duvarların aksine ayrı ya da ekranlarla bölünür. Eski binalarda perdelerle ayrılmış birbirinden güzel köşkler vardır. Aman bir Asya markası, aslen Asya DNA’sına sahip. Ve bir Batı ülkesinde bir Asya ürünü üretiyoruz. Bu yüzden projede ekranlarla eksiksiz bir kompozisyon oluşturmaya karar verdim. Lobide bekleme alanı ve merdivenleri ayıran ekranlarla karşılaşıyorsunuz. Her yerde ekranlar göreceksiniz. Ve bu ekranlar aslında Asya’ya gönderme yapıyor.

Bir tasarımcı olarak bu projede sizi en çok ne tatmin etti?

 

Sanırım beni tek bir unsur tatmin etmiyor. Eksiksiz proje ve tasarımın bütünlüklü dili olması gerekiyor. Aman’ın birbirine bağlı bir dil var. Onu huzurlu yapan da bu. Hiçbir yerde bir ülkeden diğerine gittiğinizi hissetmiyorsunuz. Tek bir ülke. Dengeli, uyumlu bir tasarımdan diğerine geçiyorsunuz. Malzemeler ve renkler tutarlı. Bu da ürünü huzurlu kılıyor.

BİR GECEDE SIFIRDAN 100’E ÇIKMADIM

 

Dünyaca ünlü bir süperstar mimar ve tasarımcı olarak tanınmak sizi ve işinizi nasıl etkiliyor?

 

Bir süperstar olduğumu söyleme nezaketini gösteriyorsun, ama ben kendime o gözle bakmıyorum. Mesleğimle tamamen sorunsuz bir şekilde büyüdüğümü düşünüyorum. Bir gecede sıfırdan 100’e çıkmadım. Aşamalı olarak iyi bir piyanist olduğunuzda bunun hayatınızın bir parçası olduğunu kabul edersiniz. Elimden gelenin en iyisini yaparım. Ben bir yıldız değilim. Yaptığım şey tutarlı olmak.

 

Şirketi kurduğumuzda hiç hata yapmadık. Bugün sahip olduğumuz itibar bunun sonucu. İşini iyi yaptığında bir yıldız olmuyorsun. Sadece işini en iyi şekilde yapmaya çalışmalısın. Kişisel olarak, aslında çok düşük profilliyim. Çok özel bir hayatım, eşim ve çocuklarım var. Mahremiyetlerine saygı duyuyor ve asil biri olmaya çalışıyorum. Pazarım nedeniyle çok bağlantım var. Bu insanlarla tanışmak için birçok yere davet ediliyoruz. Normal bir hayat yaşayarak işimin yoğunluğuna ayak uyduruyorum. Aile hayatının sağlığım için önemli olduğunu düşünüyorum. Eşim ve ben safarileri severiz. Tutkumuz, arabayı kırsala sürmek ve bir yerde yemek yemek için durmak. Temelde basit biriyim.

Words Oktay Tutuş

AMAN NEW YORK

New York’s Oasis of Silence

Aman Resorts is a brand known for its elaborative service, as well as the hotels they open in quiet, peaceful and secret locations. However; in 2014, they made a surprise and opened a hotel in the center of Tokyo. Now, they continue to break the routine with the new hotel they opened in the middle of New York at the end of the summer.

When Aman New York chose the Crown Building, which is located at the intersection of 5th and 57th Streets in the middle of Manhattan Island, everyone was curious about what the building would look like. Since this 100-year-old building, the first home of MoMA, was touted as a substance in terms of both history and architecture, it was a question mark whether this building would be renovated in accordance with this heritage.

For this work, Aman Resorts handed over to former collaborator Jean-Michel Gathy and his studio Denniston Architects the job of transforming the 25-floor building to create 82 suites and 22 residences.

At the opening, it was seen that the promise of a “quiet oasis in the city” of the hotel, which opened its doors as a result of a masterful renovation and with an almost recreated ambiance, came true! Components such as glass and soundproofing are combined with a minimalist color and material palette throughout the building to create a sense of silence and relaxation in the middle of New York City. Oak, walnut and cinnamon are used for wood veneers, floors, doors and custom furniture. Bronze, brass, stainless steel and blackened steel were the metals used to add warmth. References to the brand’s Asianness are hidden in diversified details, including textured stone floors laid in a pattern reminiscent of woven rattan baskets. In each suite, there is a 15th-century artwork of Hasegawa Tōhaku, inspired by Pine Trees stands in another homage to the brand’s Asian roots and is a large mural.

Jean-Michel Gathy was previously commissioned to redesign Aman’s Venice hotel on the Grand Canal. I chose to start my interview with Gathy by asking him to compare these two historic buildings.

THERE IS A DIFFERENCE BETWEEN VENICE AND NEW YORK

You have done many projects with Aman Resorts so far. I think you were flexible in terms of design except for Aman Venice. Are there any similarities between Aman Venice and Aman New York from this angle? Because there was a need to transform an existing historical structure into a modern form in both projects. Which of the two hotels was harder?

I see what you mean, they are similar in terms of renovation but not in terms of the designed product. Aman Venice was completely historical. The renovation process was extremely difficult due to both the technical features and the processing of the floor, wall, ceiling patterns, and moldings. But we did not change its structure, and did not do anything to the wall and ceiling. Because we had to put them together outside of the past. What we did was extraordinarily complicated, but we were very lucky to have an extraordinary contract.

New York is very different. We had an empty place in New York and we had to rebuild the inside of this empty place. You can liken New York to Venice when it is empty. But they are incomparable in terms of coatings, etc.

 

The design of New York was difficult. Because there were a lot of codes and editing. You know the fire codes. Then you have access codes, there is vertical circulation. The list goes on. They didn’t exist in Venice. It is hard to summarize, but this is a design issue. It is a fact that both properties are the properties that we are upgrading. But the upgrade levels are different. Aman Venice was basically more decoration; Aman New York was more like interior design.

How was the process of functionally redesigning a building in the middle of New York? For example, did the history of the building have an impact on your design?

It was hard to turn a New Yorker building into a nice hotel. For instance, the location of the elevators was difficult for us. So were the room sizes and the position of the windows... You have to make sure that the windows suit the room cleverly when you are designing a neat hotel. They are all technical stuff...

Besides, we created a masculine design. Remember that New York is a masculine place. It is hardcore and tough!

THERE IS ONE ESSENTIAL THING THAT NO ONE WILL NOTICE

Is there a detail about the New York project that many people do not know and that you can tell us?

 

There is one essential thing that no one will understand or notice. I think it is effective: In the west, you can pass from one room to another through a door. This is the West. If you go to Asia, the areas are separated or divided by screens as opposed to walls. There are beautiful mansions separated by curtains in the old buildings. Aman is an Asian brand; it has Asian DNA. And we are producing an Asian product in a Western country. So, I decided to include screens in a whole composition for the project. In the lobby, you see screens that separate the waiting area and the stairs. You will see screens everywhere. And these screens actually make reference to Asia.

 

What satisfied you the most about this project as a designer?

 

I don’t think a single element satisfies me. The complete project and design need to have complete language. Aman has an interconnected language. That is what makes it peaceful. You don’t feel like you are going from one country to another. One country. You are going from one balanced, harmonic design to another. The materials and colors are steady.

I DID NOT GO FROM ZERO TO 100 IN ONE NIGHT

How does being recognized as a worldwide known superstar architect and designer affect you and your business?

 

You have the decency to say I am a superstar, but I don’t see myself that way. I believe I grew up with my profession very naturally. I did not go from zero to 100 in one night. As you improve as a pianist, you accept that it is now a part of your life. I am not a star. What I do is being consistent.

 

We did not make any mistakes when we founded the company. The reputation we have today is the result of this. You are not going to be a star when you do your job well. You just have to try to do the best. Personally, I am actually very low profile. I have a very private life and my spouse and children. I respect their privacy and try to be a nobleman. Because of my market, I have many contacts, and we are invited to many places to meet these people. We do what is asked of us and focus. I maintain the intensity of my profession by living a normal life. I think family life is very important for my health. My spouse and I love safaris. Our passion is driving across the countryside and stopping for a bite to eat.

bottom of page