Aralık 2021 | Art | Türkiye
Betonun Sıra Dışı Güzelliği
Yazı | Oktay Tutuş
Geçtiğimiz iki yıl ve şu sıralar dünya üzerindeki farklı sergilerle betonun güzelliğini yeniden keşfettik. Bauhaus akımının 100'üncü yılına denk gelen bu zaman aralığı ve devamında hem Bauhaus okulunun yol açtığı modernizmin hem de savaş sonrası dönemin hızlı yapılaşma hevesi sonucu doğan brutalizmin meyvelerinin, betona ilgimizi yeniden cezbettiği bir gerçek. Bunu son 10 yılda beton görmekten nefret etmiş bir toplumun ferdi olarak söylüyorum, ki bu kısmı daha önemli.
Maalesef beton aklımızın bir köşesinde her zaman kötü bir malzeme olarak kalacak. Bu hissiyatın en büyük sorumlusu, betondan gerektiği gibi faydalanmasını bilmeyen ve bizi sadece cam ve çelikle olan birlikteliğine bakmaya mecbur bırakan inşaat firmaları ve mimarlar. O nedenle burada herkesi yeniden düşünmeye sevketmesini umduğum bir sergiden bahsetmek istiyorum.
Kanada'daki “UQAM Centre de Design” adlı kültür kurumu tarafından 24 Kasım'da açılan “Pier Luigi Nervi: Master Designer / Builder” başlıklı sergi, betonla mucizeler yaratan ustayı ve işlerini anıyor. 6 Şubat 2022 tarihine dek devam edecek serginin küratörleri Carlo Carbone, Réjean Legault ve Cristiana Chiorino.
İki parçadan oluşan serginin ilk kısmı Nervi'nin 1920 ve 1970 yılları arasındaki kariyeriyle yakından ilgiliyken; ikinci parçası onun az bilinen beş deneysel projesi üzerinden tasarım kültürünü indirgediği üç temel öğeye odaklanıyor: Malzeme, kalıp ve tekrar.
Pier Luigi Nervi’nin en önemli yapılarına gelince… Yolunuz Milano'ya düştüyse, şehrin içinde aykırı bir şekilde yükselen Pirelli Tower'a gözünüz muhakkak ilişmiştir. Mimar Gio Ponti'nin tasarımı bu kule, hem İtalyan tasarımı hem de İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemin inşaat akımı adına çok şey anlatır. Kuleyi tasarlayan Gio Ponti kadar önemli bir başka isim de mühendis Pier Luigi Nervi'dir. Sanat ve inşaat biliminin sentezine yönelik çalışan tarihçi Nikolaus Pevsner, Nervi'yi “zamanımızın betonarme alanındaki en parlak sanatçısı” olarak nitelendirir.
Her biri birer betonarme sanat eseri olan binalarına bakarsanız hakikaten de öyledir. Muhteşem bir yapısal ve mimari yenilik dönemine ait bu binalar arasında Roma'daki Olimpiyat Oyunları için Küçük Spor Sarayı (1958), Torino'daki İşçi Sarayı (1960) ve Montreal'deki Mimar Luigi Moretti tasarımı Victoria Kulesi (1964) yer alır.