top of page

Nisan 2020 | Seyahat | Ürdün

Mars’a gitmiş kadar oldum! 

Yazı | Onur Baştürk

Matt Damon’ın oynadığı Marslı (The Martian) filmi sonrası daha da popüler hale gelen bir çöl Wadi Rum. 



Kum vadisi anlamına gelen Wadi Rum, Ürdün’ün güneyinde, Akabe’ye 40 kilometre uzaklıkta bir doğa harikası. Wadi Rum’un şöhretinin nedeni Mars yüzeyini andıran kızıl kumları, kayalıkları elbette. Buranın Marslı filminde neden set olarak kullanıldığını oraya gidince daha iyi anlıyorsunuz. 

 

Gerçekten de vadinin iç taraflarına doğru ilerledikçe Mars yüzeyinde geziniyormuş gibi hissediyor insan. Çok acayip bir duygu! 

Artık ya filmin yoğun etkisi ya da Mars’a karşı son dönemde gelişen popüler ilginin engellenemez hali. O kızıl kumların üzerinde gezinirken başka türlü bir havaya giriyorsun. 

 

Bu Mars efektinin bir sonucu olsa gerek, Wadi Rum’da konaklamak isteyenler için yapılan kamp alanlarına balon kabinler (nam-ı diğer “bubble dome”) kondurulmuş. Bu balon kabinlerin alamet-i farikası tabii ki yattığın yerden gökyüzünü görebilmen. Doğayla bütünmüşsün gibi hissettirmesi. Yani alabildiğine şeffaf oluşu… Bir de tabii kendiliğinden uzay istasyonu efekti vermesi!

 

Son yıllarda çok moda olan bu balon kabinler dünyanın dört bir tarafında var aslında. İspanya’dan Avustralya’ya, İzlanda’dan Kanada ve Meksika’ya kadar...Sırf bunlarda kalmak için aylar öncesinden rezervasyon yaptıran var. Bir tür yeni deneyim çılgınlığı bu yani.



Peki o balonun içinde konaklamak nasıl bir şey? 

‘Aicha’ (@aichaluxury) adlı kamptaki balonda sadece bir gece kaldım ama şunları söyleyebilirim: Sanki çölün ortasında yatıyormuşum gibiydim. 

Bir ara kuvvetli bir rüzgar çıktı. O garip uğultuyu iliklerime kadar hissettim!Sonra şakır şakır yağmur yağdı. O an dedim ki, galiba bu balonu sel alıp götürecek! Korkmadım desem yalan olur! Sabaha karşı ise yıldızlar göründü, ki o kısım nefisti işte…



Aicha dışında bir de Suncity Camp (@suncity_camp) var. O da biraz daha konforlu bir kamp. Ama her ikisinin de mantısı aynı: Konforlu bir balon kabin ya da çadırda gelenlere kızıl çöl deneyimini yaşatmak!



Benim kaldığım Aicha’da: 

 

- Sabah saat 05.30 sularında kalkıp gün doğumunu izlemeye götürdü kampın çalışanı bedeviler. Arabalarla bir bir kızıl tepeye gittik. Sabah sabah bir tepeye tırmandık. Ama gün doğmaya başlayınca manzara olağanüstüydü! 

 

- Sabah ve gece çok serin olduğu için dev bir kürk kaban veriyorlar. Onunla dolaşmak bile fantastikti! 

 

- Gelelim eğlenceye! Çölün ortasında bedevilerin müziği eşliğinde çılgınca dansedeceğimi söyleseler inanmazdım, ama oldu! Hayatımda en çok eğlendiğim gecelerden biriydi. Bir süre sonra çöl soğuğuna aldırmadık, bedevilerin çaldığı canlı müzik eşliğinde deliler gibi dansedip göbek attık! 



Unutmadan: 

 

- Wadi Rum’a gitmek için Amman ya da Akabe’ye uçabilirsiniz. Akabe daha yakın. Amman’dan Wade Rum arabayla iki ila üç saat sürüyor. 

 

- Petra’yı görmeden dönmek olmaz. Wadi Rum’a çok yakın Petra. Günübirlik gidip dönülebilir. 

bottom of page