Eylül 2020 | Tasarım | Türkiye
Yeni bir marka: TAGS Design
Yazı | Onur Baştürk
Nişantaşı’ndaki yeni tasarım mağazası TAGS Design, iç mimar Sinan Taviloğlu’nun yarattığı bir marka. Taviloğlu’nun mağazasında seramik, cam, porselen, ahşap, rattan ve hazeran gibi malzemelerle yapılmış çok şık dekorasyon ürünleri var. Şimdi onunla ve TAGS’le tanışma zamanı…
TAGS Design'la yapmaya çalıştığın şey tam olarak nedir? Kendi üretimlerinle ithal üretimleri bir araya getiren bir ‘concept store’ olarak varolmak mı yoksa daha da ötesi mi?
Kesinlikle daha ötesi! Aldığım iç mimari projelerde A’dan Z’ye kendi üretimim olan ürünleri kullanmak en büyük hayalim. Tasarladığım ürünlerin sadece belirli bir kesime hitap etmesini değil, toplumun tüm katmanlarına ulaşmasını hedefliyorum. Herkes benim markamdan büyük ya da küçük en az bir ürüne sahip olabilmeli. Kısacası ilerisi için her evde en az bir adet TAGS Design İstanbul ürünü olmasını hayal ediyorum.
Dekorasyon anlayışın nasıl? Estetik olarak nelerden zevk alıyorsun?
Natürel, fonksiyonel, sade ama iddialı şeyler seviyorum. Hem yenilikçi hem de geçmişe ait izleri olan, bazen içinde birçok rengi barındıran bazen yalın ve rafine olabilen… Her mekanın kendine has benzersiz özellikleri var. Tasarımların bu özelliklerden yola çıkarak yapılmasından yanayım. Bazı mekanlar modern, bazı mekanlar klasik olanı isteyebilir.
Evlerle artık yakından ilgiliyiz. Sence yakında hangi akımlar evlerde trend olacak, bir öngörün var mı?
“Kullan at” kavramının artık değişerek el yapımı ve çevre dostu mobilyaların değer kazandığı bir dönemin içerisindeyiz. Giyim ve gıda gibi birçok sektörde olduğu gibi mimaride de geri dönüşüm konseptini sıklıkla görmeye başlayacağımızı düşünüyorum. Azlıktan çokluğun doğduğu, eski eşyaların yeniden ufak dokunuşlarla değerlendirilip kullanılacağı sade, canlı ama rafine akımlar trend olacak. Uyum ve sakin bakış, eşya kalabalığından ve yapaylıktan arınıp fonksiyonelliğe ve sadeliğe bürünecek.
Dekorasyon stilini en beğendiğin mekanları saysana bize...
Genç ve dinamik stiliyle Paris’teki Pink Mamma, yine Paris’te natürelliği çağrıştıran Jacquemus’un Oursin adlı restoranı, Barselona’daki büyük ama hepsi uyum içerisindeki mekanların yer aldığı El Nacional adlı kompleks ve Milano’da muhteşem bir yapı olan Fondazione Prada ilk aklıma gelenler… Türkiye’de ise her şeyiyle en etkilendiğim mekan Soho House.
Günümüzde herkes "pinterest mimarı". Bu işin eğitimini almış biri olarak nasıl bakıyorsun mimarlık alanına dair sonsuz fikir beyan edenlere?
Pinterest insanların evlerinde kendilerini mutlu edebilecek değişiklikler yapabileceğini gösteren uçsuz bucaksız bir mecra. Bu mecranın evinde ufak tefek değişiklikler yapmak isteyen insanlara ışık tutacağını düşünüyorum. Ancak mekan tasarımında, teknik bilgi ve estetiğin sorunsuz bir biçimde işlemesi için profesyonel bir mimari desteğe her zaman ihtiyaç var.
STİL | Kategorinin diğer yazıları
Bir Edition üçlüsü: Sanat, parti ve iyi yemek
Bodrum’a sürpriz: Dioriviera pop-up
İçinden Aman stili geçen bir rüya
Janus mu alırdınız Glassafe mi?
Köprü + Heykel + Galeri: The Twist
İstanbullu Tilda Swinton’ın ‘athleisure’ tarzı
Fütüristik otel ‘Svart’ın açılmasına az kala
Murat Süter’in ‘lacivert’ sırrı
‘Parazit’in evi aslında gerçek değildi
Evi değiştir: Blush mı Green Benjamin mi?
Edwina Sponza’nın stil kodları
Korona Sonrası Şehir Tabelaları
‘Beslenme farkındalığınız’ ne durumda?
Bodrumlu Uzakdoğulu: Leleg Living