top of page
Image by yucar studios

June 2024 | Urban

english below

Senin Bodrum’un hangisi

words Onur Baştürk

14 haziranda çıkacak “Ege&Akdeniz” temalı yaz sayımızda sevgili Mehmet Öksüz’ün kendi Bodrum’unu anlatan bir yazısı da yer alıyor. Mehmet yazısına şöyle başlıyor: “Herkesin bir Bodrum’u var. Ya da herkese göre bir Bodrum. Benim için doğup büyüdüğüm bu sahil kasabası ben ne görmek istersem o!”

 

Bodrum’da olduğum süre boyunca Mehmet’in cümlesi sürekli zihnimdeydi. Gerçekten de Bodrum’un kimliği tam olarak neydi? Global lüks otel zincirlerinin sunduğu euro bazlı hayat tarzı mı? İnşaat şirketlerinin dağı taşı hunharca oyduktan sonra “Doğanın kucağında gerçek lüks” diye pazarladığı kutu kutu siteler mi? Her yaz başı iç pazarın diline düşen “lahmacun” fiyatı mı? Yoksa Bodrum merkezde kale manzarasına karşı içilen mütevazı kokteyl mi? 

 

Eskiden, yani 80’lerde filan, net bir kimliği varmış Bodrum’un. Ama artık yok. Bodrum Yarımadası’ndaki her yer kendi içinde ‘merkez’ olmaya başlayıp damperli kamyonlar yolların asıl efendisi olunca Bodrum kimliğini herkes kafasına göre yorumlamaya başladı. Oysa Mykonos ya da St Tropez denilince akla gelen büyük resim bellidir. Bodrum’un büyük resmine bakınca ise benzer bir bütünlük yok. 

Tıpkı yeni açılan Maxx Royal’de yer alan, ünlü sanatçı Bernar Venet’e ait, her yerden görülebilen dev boyutlu eserde olduğu gibi. Venet’nin kavisli ve matematiksel olarak hassas metal heykelleri hayli popülerdir. Röportajlarında, “Benim işim kendi kendine üretilir. Çevremdeki hiçbir şey bana özel bir ilham kaynağı olmuyor” diyen Venet’nin Maxx Royal’deki karşılıklı iki heykeli 2011’de, Paris’teki Place d'Armes’ın giriş kapılarının dışına da yerleştirilmişti. Konulduğu yeri çerçeveleyen ve bir tür parantez açan kırmızımsı-kahverengi tonlu, corten çeliğinden yapılma bu heykeller de Maxx Royal içindeki koyu çerçeveleme derdinde. Ama Venet’nin işi hem coğrafyayla uyumsuz duruyor hem de iki eser birbirine çok uzak kaldığı için yarım kalmış bir inşaatı da andırıyor. Çünkü neden? Bodrum demek inşaat demek. Sanatçı Venet bunu nereden bilsin tabii…

PEKİ BU YAZ BODRUM’DA NELER OLUYOR?

 

- Önce eskiler… Kavanoz Yalıkavak değişmeyen favorim. Mekanın yaratıcıları Eda ve Cüneyt’in bu bohem ve günbatımı manzarası harika restoran barında en son Lukas Gage’i gördüm. The White Lotus’un ilk sezonunda oynayan Gage, Amazon Prime filmi Down Low’da da başrollerden biriydi. Bu nefis kara mizah-gay komedi queer dünyaya dair şahane nokta atışları yapıyor, onu da belirteyim. 

 

- Herkesin merakla beklediği Scorpios’u açılmadan önce gezdim ve sonuç: Mykonos’taki Scorpios’un bohem havasını buraya transfer etmemişler, tam aksine daha büyük ölçekli ve daha farklı (yer yer endüstriyel) bir tasarım yapmışlar. Keza olmuş da. Özellikle spa/retreat alanı ve odalar (sadece 12 tane) beni büyüledi. 

 

- Lucca’nın restoranı sezonu erken açanlardan. Menüden en sevdiğim domates carpaccio aynen duruyor. Istakoz Paccheri ve Crab Roll ise yeni favorilerim. Lucca by the Sea’nin menüsü erken akşam yemekleri için kesinlikle ideal. Lucca’nın plajı ise bu hafta sonu açılıyor. Ama plaj kalabalığı beni her daim aşıyor. Özellikle de ünlü bir dj geldiği zaman… 

 

- Stay’in Bodrum’a özel markası Bobo ise bu hafta (12 haziran) açılıyor. Bu arada herkes Bobo’nun olduğu koydaki oteli Stay grubu inşa etti sanıyor. Oysa Stay grubu burayı Çağdaş Holding’ten kiraladı. Bobo’dan önce geçen yıl burası Akana Otel’di. Bobo tutar mı tutmaz mı bilemem, ama gece 1’den sonra açılacak Nu Club bu yazın after mekanı olarak öne çıkabilir. Çünkü Bobo’nun olduğu bölgede (Cennet Koyu ya da artık başka bir isim verilmeli bu koya) o saatlerde gidecek bir kulüp yok. 

- Arkestra ekibinin Arkestra ortaya çıkmadan önceki Bodrum markası Ritmo Zeytino da Pilevneli Galeri sayesinde tanıdığımız Yalıkavak sırtlarındaki evde açılıyor. Kısacası: Geçtiğimiz yıl Şişko Perihan ve Misk olan yer...

 

- Şimdilik böyle. Notların devamı yakında. Beklemede kalın. 

DSCF9632.JPG

Which is your Bodrum?

Our summer issue of June 14th with the theme "Aegean & Mediterranean" contains an article by our dear Mehmet Öksüz about his own Bodrum. Mehmet begins his article as follows: "Everyone has a Bodrum. For me, this coastal town where I was born and raised is what I want to see!

 

Mehmet's sentence was in my head the whole time I was in Bodrum. What exactly was the identity of Bodrum? Was it the Euro-based lifestyle offered by global luxury hotel chains, or the box-by-box complexes that construction companies market as "true luxury in the lap of nature" after ruthlessly carving up the mountain? Is it the price of "lahmacun" that becomes the talk of the domestic market every summer? Or the modest cocktail in the center of Bodrum with a view of the castle? 

 

Bodrum used to have a clear identity, back in the 80s or so. But not anymore. When every place on the Bodrum peninsula became its own 'center' and dump trucks became the real masters of the roads, everyone started to interpret Bodrum's identity according to their own ideas. But when you think of Mykonos or St. Tropez, the big picture that comes to mind is clear. When we look at the big picture of Bodrum, there is no similar unity. 

 

Like the giant work by renowned artist Bernar Venet at the newly opened Maxx Royal, which can be seen from everywhere. Venet's curved and mathematically precise metal sculptures are hugely popular. He has said in interviews, "My work is self-produced. Nothing in my environment gives me any particular inspiration," Venet has said in interviews. In 2011, two of his sculptures facing each other at Maxx Royal were also installed outside the entrance gates of the Place d'Armes in Paris. These reddish-brown corten steel sculptures, which frame their location and open up a kind of parenthesis, also attempt to frame the darkness inside the Maxx Royal. But Venet's work is not only incompatible with the geography, it also resembles an unfinished construction because the two works are too far apart. Why is that? Bodrum means construction. How would the artist Venet know that, of course...

 

SO WHAT'S GOING ON IN BODRUM THIS SUMMER?

 

- First the old ones... Kavanoz Yalikavak is my all time favorite. The last time I saw Lukas Gage at this bohemian restaurant-bar with a great view of the sunset was at the creators Eda and Cüneyt's restaurant-bar. Gage, who starred in the first season of The White Lotus, was also one of the stars of the Amazon Prime movie Down Low. This delicious black humor gay comedy makes some great points about the queer world, let me tell you that. 

 

- I visited the long-awaited Scorpios before it opened, and here is the result: They didn't transfer the bohemian vibe of Scorpios in Mykonos to this place, on the contrary, they made a bigger scale and a different (sometimes industrial) design. And so it is. I was particularly fascinated by the spa+retreat area and the rooms (only 12). 

 

- Lucca's restaurant is one of the early season openers. My favorite tomato carpaccio from the menu remains the same. Lucca's menu is definitely ideal for an early dinner. Lucca's beach opens this weekend. 

 

- Bobo, Stay's special brand for Bodrum, has not opened yet. It is supposed to open after Eid. By the way, everyone thinks that Stay Group built the hotel in the bay where Bobo is located. However, the Stay Group rented this place from Cagdaş Holding. Before Bobo, this place was Akana Hotel last year. I don't know if Bobo will be a hit or not, but Nu Club, which will be open after 1 a.m., might stand out as the after-hours venue of this summer. Because there is no club in the area where Bobo is located (Cennet Koyu or this bay should be called something else) at those hours. 

 

- That's it for now. More notes coming soon. Stay tuned. 

bottom of page