top of page

Nisan 2020 | Botanik | Türkiye

Engin Öztürk’ün evindeki bitkiler

Yazı | Onur Baştürk

Portre Fotoğrafı | Cem Talu

Eski hayatımızda Engin Öztürk’le Chicki Boom ya da La Boucherie’de ara sıra karşılaşıp muhabbet ederdik. Yeni hayatlarımızda ise geçen hafta ortak bir yanımız olduğunu keşfettik: Bitkiler! 

 

Instagramda Yuzu’yu keşfedip bitkilerle haşır neşir olduğumu görmüş Engin, “Bilmiyordum, yeni öğrendim” diyerek mesaj attı ve bitkilerle ilgili sohbet etmeye başladık. 

 

Ne ektin, şu bitkiyi nereden bulursun, o bitkinin türü nedir muhabbetlerinden sonra dedim ki, “Sohbetin bir kısmını Yuzu’nun dergisine koyabilir miyim?” 

“Hay hay” dedi Engin. Ama sadece bitkilerinin fotoğrafını gönderdi. “Saç sakal birbirine karıştı, bu şekilde fotoğrafımı isteme benden Onur” diye rica ederek… Gayet anlayışla karşıladım tabii.   

 

Bitkilerle olan bağın bu karantina sürecinde mi gelişti? Yoksa daha önce vardı ve çok üstünde mi durmuyordun? 

 

Dış mekan bitkilerine ilgim geçen sene başlamıştı. Evin içindeki bitkilere ise bu sene. Evde kalma meselesi konuşulmaya başlanınca da bahçe için planlar yapmaya hazırlanmıştım baharın gelişiyle birlikte. 

 

Bitkilere neye göre seçiyorsun eve? Türüne mi yoksa evin dekorasyonuna göre mi? 

 

Önceleri sadece dekorasyon için başladı. Bitki almaya ve aldıkça bu durumu sevmeye başlamamla beraber türlerini, ailelerini öğrenmeye, bakılması açısından zorluk derecelerini anlamaya doğru gitti olay. 

 

Peki bakabiliyor musun? Pert olan bitkin var mı:)

 

Geçen yıl bahçe için aldığım birkaç tanesi sabırsızlığımdan dolayı pert oldu maalesef! Sanırım soğuğa dayanamadılar, erken davrandım :) Ama artık önce öğrenip sonra bitki alıyorum.

 

Bahçene roka, domates, biber de ekiyorsun. Anladığım kadarıyla organik tarıma da girişiyorsun yavaş yavaş. Ne dersin? 

 

Yok yok, hobiden öteye geçmez :) Şimdilik tamamen bu şekilde. Üretecek kadar alanım da zamanım da yok. Ama ilerde neden olmasın? Bu arada bahçede roka, domates dışında sardunya, papatya çeşitleri de var. Üç-dört tane de leylandi diktim.

 

Her şey normale dönünce bahçende oturup kokteyl içecek miyiz? 

 

Tabii ki! :)

 

Bana şu tarz kaktüsün var mı diye sormuştun, yoksa kaktüsçü müsün?

 

Özellikle kaktüsçüyüm diyemem, ama iç mekanda sadece yeşilciyim. Renkli yapraklı bitki yok evimde.

 

Evde en sevdiğin bitki hangisi? 

 

O değişiyor. İçlerinden bir tanesi biraz zayıflamaya, hafif solmaya başlayınca o zaman o bitkiyi daha çok seviyorum, favorim o bitki oluyor :) Son zamanlarda bahçede bir lavanta öbeğim var. Şimdi sabırsızlıkla onların renklenmesini bekliyorum.

 

Son olarak: Karantina sürecinde hem kendine hem de bitkilere dair yeni ne öğrendin? 

 

Karantinadan önce de evcimen biri olduğum için evde durmak bana hapis gibi gelmiyor. Ama bu süreçte şunun tekrar farkına vardım: Doğa bizden çok büyük ve ona hükmetmek yerine parçası olmamız gerektiğini istediği zaman çok güzel anlatıyor. Bitkiler de o büyük parçanın en güzel vitrini. 

bottom of page