top of page
c11revvv.jpg

Aralık 2021 | Art | Türkiye

FAAR CONCEPT EVLERİ

Fahrettin Aykut’un sürpriz projesi

Yazı | Onur Baştürk

Mimar ve tasarımcı Fahrettin Aykut yeni bir projeye başladı. Sadece konut mimarisi içermeyen bu projede arazi alım-satım ve yönetimini de üstleniyor. Aykut. Yeni projesinin ilk evini ise Bodrum Pınarbelen’de gerçekleştirmeye hazırlanıyor. İşte, Fahrettin Aykut’un deyimiyle, “İşin içinde azman bir ticaret kasması olmayınca her şeyi düzgün giden” bu yeni sürecin detayları…

 

GÖSTERİŞLİ KOMŞULARIN OLDUĞU SİTELERDE YAŞAMAK İSTEMİYORLAR

 

Arazi alım-yönetimi, kurulumu ve bir de üstüne yapılacak evin tasarım. Çok kapsamlı ve çok emek isteyen bir proje bu. Neden böyle bir işe kalkıştın? 

 

Öncelikle net ve dolaysız sorun için teşekkürler. Beni bu sürece iten şey, bugünün emlak yapım yönetim sisteminin kendi içinde yaşadığı girdap ve ortada kalan bir grup doğru beklentili insan. Ayrıca Türkiye’nin tasarım yaşam trendlerinin bu olgularla girdiği yaşam savaşı… Ben de yıllardır bu savaş içinde mücadele veren bir tasarımcıyım.

 

Nedir bu girdap? Öncelikle korkunç pahalı araziler. Ardından bu araziler üzerinden maksimum kazancı elde etmeye çalışan girişimciler (doğal olan bu elbette). Dipsiz inşaat maliyetleri. Delinen, sürekli oynanan, tasarımda birincil belirleyici olan, birçoğu doğru ama bir o kadarı tuhaf olabilen imar notları…

 

İşte bu muhteşem üçlünün sonunda sürekli yüksek gelir düzeyini hedeflemek zorunda kalan girişimcilerle, “luxury” adı altında gösterişli 3D sanal görsellerle bezenerek düş dünyaları hattını geçemeyen ve arazilerin adeta oyularak yapıldığı beton kültürlü yapılardan oluşan yüzlerce proje…

 

Bunun karşılığında arada kalmış, hedef kitle olarak görülmeyen, alıcı dediğimiz gelir düzeyi belirli bir noktaya gelmiş, eğitimi-yaşam görgüsü ile ne istediğini bilen, bu isteği arazi, tarım, doğallık, sıfır atık, sıfır karbon ve kendi enerjisi ile yaşayan sakin evler olan bir grup insan yaşıyor bu ülkede. Onlar gösterişli komşulardan oluşan marka sitelerde yaşamak istemiyorlar. Ve inan azınlık değiller! Elbette milyon dolarları yok, ama döngüye yetecek imkanları var. İşte ben bu insanları hedef aldım ve gördüm ki arazi bulmak üzerine hafriyatsız, betonsuz, ekolojiyi tahrip etmeyen, hafif ama kalıcı, doğa dostu doğru yapıyı tasarlamak, perdesine kadar proje uygulama yönetimini yapmak ciddi bir beklentinin karşılığı. Hem tasarımcı olarak benim hem de bu formda hayatını geçireceği yerleşkeyi arayan insanların beklentisi bu.

 

Bende arazilere, arazi sahiplerine ulaşıp kimi zaman satın alım, kimi zaman onları da içine alan küçük ölçekli arazide büyük yaşam önergeleri oluşturmaya karar verdim. İşin içinde azman bir ticaret kasması olmayınca her şey düzgün gidiyor aslında. Yağmur suyunu depolayıp kullanabilen, kendi atığını tekrar toprağa döndürebilen, elektriğini üretebilen, hafif konstrüksiyon ama görsel ya da yaşam alanları olarak son derece konforlu yapılar bunlar. 

 

UCUZ VE BÜYÜK ARAZİ, HAFİF AMA KONFORLU EV

 

İlk proje Bodrum Pınarbelen’de olacak. Tüm konut projeleri bu durumda kişiye özel değil mi? Yani belli bir konsept çatısı altında toplanmış değil anladığım kadarıyla...

 

Evet aynen. Tüm projeler perdesinden tülüne, en başta araziye ve kişinin isteklerine göre oluşacak. Aslında sabit olan tek şey strüktürel dil. Yani hafif inşaat teknikleri denebilir. Bodrum Kızılağaç olmasının sebebi şu: İlk proje kendi arazimde olacak. Ama şimdiden sipariş almaya başladım. Ve şunu gördüm; ucuz ve büyük arazi, hafif ama konforlu bir ev, ulaşılabilir ve sağlıklı bir hayat önergesi benim hedef kitlem için. 

 

KOMÜN YAŞANTISINA EV SAHİPLİĞİ YAPACAK

 

İlk proje evin tasarım incelikleri ve çizgisine dair neler söylersin? Önceliğin neler oldu? 

 

Bu evin en önemli özelliği geleneksel komün yaşantısına ev sahipliği yapacak olması.Çünkü tüm odalar ve salon ortak bir avluya açılıyor. Tüm doğramalar da sonuna kadar açılıyor. Böylece yaz ve bahar ayları iklimlenme için nadir klima kullanımı ihtiyacı olacak. Evin içinde büyük bir ada mutfak var. Ortak bir yaşam alanı. Herkes orada buluşsun diye.

 

Tüm cepheleri açılabilen bir salon mevcut. Böylece ılık bir bahar akşamı üstü kapalı terasta kahvenizi yudumlayabiliyorsunuz. O sırada kuşların ekolojik havuzdan su içmelerini kameraya almak için hamle yapıyorsunuz. Bunlar basit, ama ulaşılabilir düşler olmalı hepimiz için. 

bottom of page