top of page

Nisan 2020 | Art | İtalya

İtalya’daki müzeden salgına bakınca… 

Yazı | Alp Tekin

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Herkesin dilindeki cümle bu. Peki ya sanat? Şu anda sanat ne durumda? İlerde ona ne olacak? Frieze.com yazarlarından Pablo Larios’un, İtalya’nın Torino şehrindeki ünlü Castello di Rivoli müzesinin müdürüyle yaptığı telefon görüşmesi bu sorulara yanıt olacak nitelikte.

 

İşte, Avrupa’nın en donanımlı kurumunun başındaki müdür Carolyn Christov-Bakargiev ile yapılan görüşmeden bir alıntı: 

 

PL: Salgının müzeye ne gibi etkileri oldu?

 

CC-B: Müze 5 Mart'ta kapandı. Başlangıçta bu virüs hakkında düşündüğüm hiçbir şeyin virüsün şu anki hali ile bir alakası yok. Bu virüs son derece bulaşıcı. Hasta izninde olan, bazılarında grip belirtileri olan altı müze çalışanım var. Ancak Covid-19 için test edilmediler. Bilet, satışlar, kitap, hediyelik eşya ve rehberli tur satışlarında büyük kaybımız var. Ne yazık ki bu telafisi olmayan yüz binlerce avro demek oluyor. Protokoller sadece gerekli personelin bulundurulmasına izin veriyor. Koleksiyonun korunduğundan ve kredi ile ilgili çalışmalardan emin olmak zorundayım. Bu nedenle mevcut durumda temel güvenlik, koruma, bina güvenliği ve bir idari çalışanım var.

 

PL: Bu durumun uzun vadeli sanatsal etkileri neler olabilir?

 

CC-B: Oldukça farkında olduğumuz tek şey şu: Önümüzdeki mali ve ekonomik kriz. Sanat dünyası, bir yanda 450 milyon dolara sahte Leonardo eserlerini satın alan son derece zengin koleksiyonculardan, diğer yanda ise hem sanatçı olup hem de şu andaki durumdan dolayı sanatla ilgilenemeyen genç sanatçılardan ibaret… 

Ve bu ikisi arasındaki her şeyden! Bu durum kritik, çünkü sanatçılar için bir sosyal koruma yok. Neyse ki İtalya, ekonominin tamamen çökmesini önlemek için son derece güçlü bir finansal paketi yürürlüğe koydu. Bu paketle işçilerin maaşlarının %80'i ödeniyor. Yani bu, benim personellerim gibi müze personellerini de kapsayan bir çeşit ücretli izin.

 

PL: Şehir şu anda nasıl hissediyor?

 

CC-B: Geceleri şehrin insanlardan yoksun sadece evsizlerle dolu haline bakınca -çünkü evsizlerin karantinaya alınacak bir evi yok- Torino şehri, Giorgio De Chirico'nun göreceği şekilde görünüyor. Giorgio De Chirico, 1910'da, Torino'da on gün geçirdikten sonra kemerli takların metafizik resimlerini yapmıştı. Ve bu gerçekten metafizik bir durum: Şehirde lambaların ışıkları var, yanıyor, ama dışarıda kimse yok, kimse yürümüyor!

 

Not: 

Ünlü müzenin Digital Cosmos sergisi başta olmak üzere birçok sergisi online olarak görülebilir. 

bottom of page