Mart 2021 | Art | İtalya
Kimsin sen Bær?
Yazı | Oktay Tutuş
Milano’daki Fondazione Prada’nın yeni sezon için ilk sergisi hemen her türlü imge ve fanteziyle dolu karışık modern kafalarımızın içine odaklanıyor. Berlin’de yaşayan ve çalışan sanatçı Simon Fujiwara’nın “Who the Bær” isimli bu sergisinin normalde bugün açılışı yapılacaktı. Son tedbirler kapsamında açılış ertelendi. Ama 3 martta, yani bugün sergiyi sanatçıyla online olarak gezme fırsatınız var. Ancak dikkat, sanatçının bu yerleştirmesinde insan tutkusunun kişisel bir tezahürü olarak tanımlayabileceğimiz şeylerin arasında kendinizi de çarpıcı bir şekilde görebilirsiniz!
Simon Fujiwara, Fondazione Prada'daki sergisinde orijinal bir çizgi film karakteri olan “Who the Bær”in masal dünyasını tanıtıyor. İzleyiciye neşeli ve travmatik olaylardan oluşan bir yaşlanma öyküsü ve post-modern bir peri masalı sunuyor. Bær’ün fantastik maceraları, neredeyse tamamen karton ve geri dönüştürülebilir malzemelerden yapılmış.
Ziyaretçiler ayı benzeri bu enstalasyonda seyahat ederken, “Who the Bær”in peri masalı dünyasında izlediği bir dizi maceraya atılmadan önce “Who the Bær” çizgi film karakterinin temel tasarımı ve oluşumuyla tanışıyor. Çizimler, kolajlar, heykeller ve animasyonlar aracılığıyla anlatılan, otantik bir benlik arayışındaki “Who the Bær” karakteriyle aslında kendi masalımızı da izleme fırsatı buluyoruz. "Who the Bær", Fondazione Prada’nın Quaderni serisinin bir parçası olacak bir yayınla tamamlanıyor. Resimli bir hikâye kitabı olarak tasarlanan bu kitap, sanatçıyla yapılmış bir konuşmayı da içeriyor.
NET BİR KARAKTERİ YOK
Öte yandan “Bær” net bir karaktere sahip olmayan, karikatür bir ayı. Henüz güçlü bir kişilik veya içgüdü geliştirmemiş gibi görünüyor; geçmişi, tanımlanmış cinsiyeti ve hatta cinselliği yok. “Who the Bær” kendisinin bir imge olduğunu biliyor ve kendini başka imgelerden oluşan bir dünyada tanımlamaya çalışıyor. “Who the Bær” dünyası düz, çevrimiçi bir resim dünyası. Ancak sonsuz olasılıklarla dolu bir dünya. “Who the Bær” karşılaştığı herhangi bir görüntüye dönüşebiliyor ya da uyum sağlayabiliyor. Görüntüde tasvir edilenlerin -insan, hayvan ve hatta nesne- niteliklerini ve kimliklerini üstlenebiliyor. Bu anlamda, “Who the Baer”in fantastik dünyası bir özgürlük dünyası: Kim olmak isterse o olabilir. Zaman ve yeri aşabilir. Hem özne hem de nesne olabilir. Yine de “Who the Bær”, tek gerçek zorluğunun üstesinden asla gelemeyebilir: Bir görüntüden daha fazlası olmak!
Sanatçının bu tasviri biraz karmaşık gelebilir, ancak modern dünyada tüketim yapan modern zihinlerimizin daha az karmaşık olduğunu kim iddia edebilir ki?
“Who the Bær”in maceralarını Instagram'da @whothebaer hesabından da takip edebilirsiniz.
Sergi ise 27 eylüle kadar sürecek.