Ağutos 2021 | Türkiye
Ormanlar neden her zamankinden daha yoğun yanıyor
Yazı | Onur Baştürk
Kötü haberi baştan vereyim: Hepimizin çok üzüldüğü orman yangınları maalesef bitecek gibi görünmüyor. Yakın zamanda CNN’e konuşan London School of Economics’ten Çevresel Coğrafya uzmanı Thomas Smith’e göre, “Yangın mevsimi uzuyor, yangınlar büyüyor, ormanlar her zamankinden daha yoğun bir şekilde yanıyor”.
Orman yangınlarını söndürme konusunda kendimizi yalnız ve çaresiz hissedebiliriz, ama yangınların yarattığı tahribat konusunda yalnız değiliz. Özellikle temmuz ayında kuzey yarımküre alevlerle boğuştu, boğuşmaya da devam ediyor.
En şaşırtıcı örneklerden biri Rusya Sibirya'sındaki Yakutsk. Burası dünyanın en soğuk şehri olarak bilinir. Ancak temmuz ayında haftalarca süren sıcak hava dalgaları sonucunda bu bölgede çok büyük yangınlar çıktı. Verilere göre 6.5 milyon dönümden fazla alan yandı. Bu da yaklaşık 5 milyon futbol sahası demek.
Amerika’nın Oregon eyaletinde, yine geçen ay çıkan Bootleg orman yangınının yoğun dumanı ise kıtanın bir ucundaki New York’ta bile hissedildi. Bu yangını takip edenlerin cümleleri hâlâ hafızalarda: “On yıl önce yangınların gerçekten böyle hareket ettiğini görmüyorduk. Bir günde elli bin dönümden fazla arazi yandı”.
TAM BİR KISIRDÖNGÜ
Copernicus İklim Değişikliği Servisi'ne göre Avrupa'nın çoğu, Batı ABD, güneybatı Kanada ve Güney Amerika'nın bazı bölgeleri Haziran ayında ortalamadan daha kurak koşullar yaşadı. Bu da orman yangınlarının daha fazla oluşmasına neden oldu.
Yüksek sıcaklıklar. Düşük nem. Az yağış. Kuru bitki örtüsü. Hızlı rüzgârlar…
Büyük orman yangınlarının oluşması için bunların bir araya gelmesi yetiyor.
Elbette kötü arazi yönetimi gibi birçok faktör de orman yangınlarında rol oynuyor, ancak iklim değişikliği yangınları daha sık ve yoğun hale getiriyor.
Bir konu daha var: Orman yangınları kısır bir iklim döngüsünün parçası olarak görülüyor. İklim değişikliği sadece yangınları körüklemekle kalmıyor, ormanların yanması krizi daha da kötüleştiriyor. Çünkü atmosfere daha fazla karbon salınımı oluyor! Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nden Mark Parrington’a göre, “Temmuz ortasına kadar toplam tahmini emisyon, önceki yılın yaz döneminin toplamından daha yüksek”.
EN KUVVETLİ ADIM
Peki ne yapmalıyız? Aslında her şey birbirine öyle bağlı ki... Bireysel olarak iklim değişikliği konusunda yapabileceklerimiz elbette var. Ama şu an sanırım en önemli şey, yanan arazilerin imara, betona, yeni otellere açılmaması. Bu arazilerin kendi ekosistemi içinde kendini yenilemesine izin verilmesi. En azından bunu başarırsak, önümüzdeki yazlarda bu arazilere inşaat yapılması önlenirse, en kuvvetli adımlardan biri atılmış olacak.