
Aralık 2021 | Art | Türkiye
Popüler kültürde Bizans etkisi
Yazı | Oktay Tutuş
Pera Müzesi'nde İstanbul Araştırmaları Enstitüsü tarafından hazırlanan ve Bizans hakkında yapılmış bilimsel araştırmaları inceleyen “İstanbul’dan Bizans’a” adlı sergiyi gördünüz mü? Görmediyseniz, sizi Pera Müzesi'ne çekecek bir başka sergi daha var: “İstanbul’da Bu Ne Bizantinizm?”
İlk sergi İstanbul'un her yerine sinmiş tarihe tanıklık etmeye çağırırken, bizim bahsedeceğimiz ikinci sergi Bizans imgeleri ve esinlenmelerinden oluşan müthiş bir yaratıcı evrene bakmaya çağırıyor. Bu sergide 50’yi aşkın sanatçı, yazar, illüstratör, müzisyen, sinemacı ve moda tasarımcısının Bizans’a atfedilen eşsizliği ve egzotizmi farklı açılardan yorumlayan ve görselleştiren işleri yer alıyor.
SERGİNİN İSMİ O ROMANIN BAŞ KARAKTERİNDEN…
“İstanbul’da Bu Ne Bizantinizm?” sergisi adını Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Panorama adlı romanından alıyor. Türkiye’nin yakın tarihinden bir dönemi, İkinci Dünya Savaşı sonrası yılların toplumsal ve siyasal karmaşasını konu edinen romanda, “Bu Ne Bizantinizm?’” ifadesini romanın baş karakteri kullanıyor ve yazar, kendi karakterinin ağzından çıkan bu sözle, genç cumhuriyetin vatandaşları arasındaki kültürel ayrışmanın giderek keskinleşmesini, kimlik bunalımını ve çare olarak kör inançlara tutunmasını dile getiriyor.
Kartal Tibet filmlerinden Ayasofya'nın yakınlarda vefat eden kedisi Gli'ye, Facebook'un son dönemde nefret oklarına hedef olan sahibi Mark Zuckerberg'den moda tasarımcısı Özgür Masur'un defilesinden sahnelere dek sergide popüler kültürün hemen her yerine değinen geniş bir seçki yapılmış.
Küratör Emir Alışık’ın İstanbul'da yaşayanların hafızalarında milliyetçi arkaik betimlemelerle yer edinmiş Bizans imgesi hususunda şu söyledikleri, özellikle bu imparatorluğu doğru hatırlamamız için önemli:
“Bizans tarihi bazen tarihsel bilginin manipülasyonu yoluyla düşmanlığın uyandırılmasına alet edilse de, Bizans mirası karmaşık sosyopolitik meseleleri yansıtmak için de sıkça kullanılır oldu. Bu sergi, Bizantinizm’in, onu aramadığımız yerlerde bile ortaya çıkan etki alanı geniş bir olgu olduğunu ortaya koyuyor”.










