top of page
IMG_3230.jpg

December 2023 | Design & Interiors

english below

WAF 2023 Üzerine Düşünceler

words Banu Uçak (Y. Mimar)

15. Dünya Mimarlık Festivali tüm dünyadan görmek, görülmek, paylaşmak ve deneyimlemek hevesindeki bini aşkın mimar ve iç mimarı Singapur’da buluşturdu. Benim de ilk düzenlendiğinden beri her yıl katıldığım ve son on yıldır jüri üyesi olarak katkıda bulunduğum organizasyon; aslında dünya mimarlığının gündemini takip etmek, yeni yaklaşımları izlemek, geleceğe ilişkin fikir alışverişinde bulunmak ve her seferinde yeni bir kenti bu gözle deneyimlemek için harika bir fırsat sunuyor.

 

Barselona, Singapur, Berlin, Amsterdam ve Lizbon’un ardından 10 yıl sonra yine Singapur’a geri dönen Dünya Mimarlık Festivali, ev sahibi kente çok yakışan “katalizör” teması ile gerçekleşti. Singapur dünyanın en önemli mimarlarının tasarladığı yapıları, planlı ve tutarlı kentsel politikaları, tropik iklimine yakışır bitki örtüsü ve yayayı merkeze alan ulaşım ağı ile gerçekten de dünyada benzerine az rastlanır bir sürdürülebilir kentleşme ve konut geliştirme politikasına imza atan küçücük bir ada devlet. Ancak dev bir laboratuvar. Kendine ait bir dili olmayan, Asya’nın “hub”ı Singapur, neredeyse dünyanın ünlü tüm mimarlık ofislerinin yapılarına ev sahipliği yaparken benzer modelde gelişen körfez ülkelerinden “kentsel yaşam” üretebilmesi, sürdürülebilir olması ve entegre bir yaklaşımla planlanması ile ayrışıyor.

 

YILIN YAPISI HUIZEN LİSESİ 

 

Üç gün süren Dünya Mimarlık Festivali’nde boyunca konuttan kültür yapılarına, eğitim yapılarından ulaşım yapılarI ve kentsel planlamaya kadar hemen her kategoride kısa listeye kalan yapılar, mimarları tarafından üç kişilik jüri önünde canlı olarak sunumla tanıtılıyor. Eş zamanlı olarak düzenlenen Inside İç Mimarlık Ödül programında da benzer bir yaklaşımla yapılan değerlendirme, festivalin son günü her kategorinin en başarılı bulunan yapısı “Süper Jüri” önünde “yılın yapısı” olarak seçilmek için yarışıyor. 

 

Gerçekten de kazananı önceden kimsenin bilmediği, tansiyonu ve katılımı yüksek, keyifli ve heyecanlı bir gala töreninde bu yıl konvansiyonel eğitim modeline baş kaldıran, verimliliği değil, yaratıcılık için zaman öldürmenin mekansal olarak karşılık bulduğu, tropik asma bahçeler içinde kaybolmanın, hayal gücünün ve özgürlüğün cesaretlendirdiği bir okul projesi olan Çin’deki Huizen Lisesi yılın yapısı ödülünü aldı. Uzun zamandır mimarlığın yalnızca güzelliğe değil, esenliğe hizmet eden, çevresel ve toplumsal olarak sürdürülebilir yönünün ön plana çıkartıldığı Dünya Mimarlık Festivali’nde bu yıl da benzer bir yaklaşım ödüllendirildi. 

 

30 METREKARELİK MÜCEVHER GİBİ BİR TASARIM 

 

Yılın İç Mimari ödülü ise son yıllarda mimarlık dünyasının yükselen yıldızı Avustralya’dan 30 metrekare alan üzerinde inşa edilmiş mücevher gibi bir konut tasarımına verildi. Jacques Tati esintili bir cepheye sahip, sanatın tasarımın ayrılmaz bir parçası olarak görüldüğü, sanatçıların tasarım yoluyla desteklenmesini hedefleyen bu küçük konut, Pasif Ev prensipleriyle tasarlanmış. 

 

Sanat eserleri alışık olduğumuz gibi sadece ev sahiplerine değil, kente de katkıda bulunuyor. Mika Utzon-Popov tarafından dökme bronzdan yapılan ön kapı ve Nicholas Harding'in "Eora" adlı peyzaj eseri, sadece konutun kullanıcılarına özel değil, dışardan da izlenebilir durumda. 

 

Mimari, tasarım ve sanatın odakta olduğu dört gün boyunca festival boyunca Singapur’un önde gelen yapılarını, Asya’nın lezzetlerini, şaşırtıcı siluetini de deneyimleme şansına eriştim. Düşey bahçelerin tropik ortamdaki coşkulu hissini, Çin mahallesinin dinamizmini, sürekli ve anlatılmaz yoğunlukta yağan yağmurun ve neden olduğu nemin ağırlığını, sigara içmenin (belli alanlar dışında) ve sakız çiğnemenin yasak olduğu, aşırı temiz sokakların hissini tarif etmek çok güç! 2000 yıllık İstanbul’dan, kendi dili olmayan, 1960’lara dek gerçekte varolmayan bir kente bakmak oldukça şaşırtıcı bir deneyim. 

 

Tarihin yükü ve gücünün var ettiği İstanbul ile “tabula rasa”nın üzerine akıl ve iş birliği ile kimlik inşa etmeye çabalayan Singapur’un karşıtlığı üzerine bolca düşünme fırsatı buldum. Kaostan, bilinmezlikten, hayatın sürprizlerinden, çıkmaz sokaklardan, dört mevsimden beslenen benim gibiler için baştan çıkarıcı olmasa da, kesinlikle şaşırtıcı bir deneyim oldu. Nitekim günün sonunda her “seyahat” özgürleştiriyor.

Reflections on the WAF 2023

The 15th World Architecture Festival (WAF) brought together over a thousand architects and interior designers from around the world in Singapore, all eager to witness, showcase, share, and experience. As someone who has attended every year since its inception and contributed as a jury member for the past decade, the event provides a fantastic opportunity to stay abreast of global architectural trends, observe new approaches, engage in ideas about the future, and, with each visit, experience a city through a new lens.

Returning to Singapore after a decade, following events in Barcelona, Singapore, Berlin, Amsterdam, and Lisbon, the World Architecture Festival of 2023 unfolded in Singapore once again, resonating well with the host city through its theme, "catalyst”. Singapore, is a tiny island state that signs its name under a remarkable urban development and housing policy, showcasing structures designed by some of the world's most prominent architects, along with planned and consistent urban policies, a plant cover suitable for tropical climates, and a transportation network centred around pedestrians, truly stands out as an unparalleled model of sustainable urbanisation.

BUILDING OF THE YEAR HUIZEN HIGH SCHOOL

 

Throughout the three days of the WAF, designs shortlisted in almost every category, from residential to cultural buildings, educational structures to transportation buildings, and urban planning, were presented live by architects in front of a three-member jury. Simultaneously, the Inside Interior Design Awards program, held concurrently, evaluates interior designs using a similar approach. On the final day of the festival, the most outstanding architectural project in each category competes before the "Super Jury" to be selected as the building of the year in an intense, enjoyable, and exciting gala ceremony. This year, the Huizen High School in China, a school project defying the conventional education model, where spatially wasting time for creativity, not efficiency, finds expression, was awarded the Building of the Year. The project encourages losing oneself in tropical vine gardens, fostering imagination and freedom.

A JEWEL-LIKE DESIGN OF 30 SQUARE METERS

 

The Interior Design Award of the Year went to a jewel-like residence built on a 30m² area in Australia, a rising star in the world of architecture in recent years. With a façade reminiscent of Jacques Tati, this small residence sees art as an integral part of design, aiming to support artists through design. Designed with Passive House principles, the artwork not only caters to the homeowners but also contributes to the city. The bronze-cast front gate by Mika Utzon-Popov and the landscape piece "Eora" by Nicholas Harding can be admired from the outside, not exclusive to the residents.

The international communication environment created by the festival allowed me the chance to experience Singapore's prominent architecture, Asian flavours, and astonishing silhouette during the four days when architecture, design, and art took the center stage. Describing the exuberant feel of vertical gardens, the dynamism of Chinatown, the incessant rain and the weight of humidity in a tropical environment, the sensation of clean streets where smoking (except in designated areas) and chewing gum are prohibited, is quite challenging. 

 

Looking at a city that didn't have its own language, which did not exist until the 1960s at all, unlike Istanbul with its 2000 years of history shaped by the burden and power of the past, I had plenty of opportunities to contemplate the contrast between Istanbul and Singapore, a city striving to construct an identity on a "tabula rasa" through reason and collaboration. While not necessarily enchanting for those like me, fueled by chaos, uncertainty, life's surprises, and winding streets, it was undeniably a surprising experience. Ultimately, every "journey" is liberating.

bottom of page